6.
SINIF
ÜNİTE
I
CANLININ
İÇ YAPISINA YOLCULUK
Ünitenin
Amacı
Bu
ünite ile öğrencilerin;
•
Hücrenin yapısını ve görevlerini,
•
Bitki ve hayvan hücreleri arasındaki benzerlik ve
farklılıkları,
•
Hücrede yönetici molekülleri ve görevlerini,
•
Çok hücreli canlılarda görülen hücre grupları olan
dokuları,
•
Bitkilerin kök, gövde, yaprak, çiçek, tohum, meyveden oluşan
yapılarını,
•
Bitkilerin doğaya kazandırdıklarını ve önemini
gözlemlerle,
uygulamalarla, deneylerle ve farklı etkinliklerle kavramaları
amaçlanmaktadır.
Öğrenci
Kazanımları
Bu
üniteyi başarıyla tamamlayan her öğrenci;
1.
Canlıların temel yapı biriminin ve canlılık olaylarının
gerçekleştiği yerin hücre olduğunu fark eder.
2.
Mikroskopta soğan zarını gözlemleyerek gözlem sonuçlarını
belirtir.
3.
Mikroskopta ağız içi epitelini gözlemleyerek gözlem
sonuçlarını belirtir.
4.
Bitki ve hayvan hücrelerinin şeklini çizerek aralarındaki
benzerlik ve ayrılıkları fark eder.
5.
Hücrenin yapısını şema üzerinde açıklar.
6.
Hücreyi çevreleyen yapıyı (hücre zarı) ve işlevlerini açıklar.
7.
Sitoplâzmayı ve farklı canlılık olaylarının gerçekleştiği
sitoplâzmadaki yapısal birimleri (organelleri) işlevleriyle
tanır.
8.
Hücrenin canlılık olaylarını yöneten DNA molekülünün
kromozomların yapısında bulunduğunu ve kromozomların genelde
çekirdek içinde yer aldığını fark eder.
9.
DNA molekülünün çeşitli atomlardan oluştuğunu, bunların
oluşturduğu moleküllerin çok atomlu büyük moleküller olduğunu
(DNA’nın ayrıntılı yapısına girmeden) belirtir.
10.
Cansızların yapısındaki atom ve moleküller arasındaki düzenin
canlıların yapısındaki atom ve moleküller arasındaki düzenden
çok daha basit olduğunu fark eder.
11.
Hücrenin yapısını oluşturan birimlerin çok atomlu büyük
moleküller (organik) olduğunu fark eder.
12.
Çok hücreli canlılarda görevleri ile uyumlu yapıdaki farklı
hücre gruplarının dokular olduğunu belirtir.
13.
Bitkisel ve hayvansal dokuların görevleri ile uyumlu yapılarının
farklı olduğunu tartışır.
14.
Bitki örneklerinde bitkilerin hücre, doku ve organlardan oluşan
düzenli yapılar olduğunu fark eder.
15.
Bitkide kök ve gövdenin yapısını ve işlevlerini örnekler
üzerinde göstererek açıklar.
16.
Üretici canlı olan bitkilerin ve tüketici canlıların
besinini sağlayan yaprağın görevini ve yapısını örnekler
üzerinde göstererek açıklar.
17.
Gelişmiş bitkilerin üremelerini sağlayan organlar olan çiçeğin
yapısını ve görevini örnekler üzerinde göstererek açıklar.
18.
Tozlaşmada canlıların (böcekler) ve rüzgârın önemini fark
eder.
19.
Çiçeğin tohum ve meyveye dönüşümünü şekil, şema ve
örnekleriyle açıklar.
20.
Çeşitli tohum ve meyvelere örnekler göstererek bitkilerin
çevreye yayılmasında tohum ve meyveyle beslenen canlıların
rolünü açıklar.
21.
Doğada kibrit otu, atkuyruğu, eğrelti otu gibi çiçeksiz
bitki örneklerini tanır, farklı özelliklerini tartışır.
22.
Bitkilerin doğal çevreye kazandırdıklarını örneklerle açıklar
(toprağın oluşumu ve korunmasında kökün önemi, bitki
gövdesinden insanların yararlanma yolları vb.).
23.
Bitkilerin su, toprak, hava ve tüm canlılara
kazandırdıklarını fark eder.
24.
Bitkilere zarar vermeden yararlanmanın önemini ve bunun
gerekliliğini açıklar.
25.
Değişen çevresel etmenlerin bitkilere nasıl zarar
verebileceğini örneklerle açıklar.
26.
Zarar gören bitkilerin doğada neden olduğu sonuçları
tartışır (orman yangınlarının, ağaçların yok
edilmesinin, yağmur ormanlarının azalmasının vb. sonuçları).
27.
Doğadaki madde döngüsünde bitkilerin önemini tartışır.
28.
Evinde, bahçesinde, yaşadığı çevrede, ormanlarda bitkilerle
yaşamanın olumlu etkilerini fark ederek tartışır.
KONULAR
A.
EN KÜÇÜK OLANINDAN EN BÜYÜK OLANINA KADAR TÜM CANLILARIN
YAPISINI OLUŞTURAN BİRİM: HÜCRE
1. Bitki Hücresinde Neler Var?
2. Hayvan Hücresini Tanıyalım
B. ÇOK HÜCRELİ CANLILARDA GÖRÜLEN
GÖREVLERİ İLE UYUMLU YAPIDAKİ FARKLI HÜCRE GRUPLARI: DOKULAR
1. Bitki Yapısında Farklı Görevleri Yüklenmiş Hücre
Grupları: Bitkisel Dokular
C.
BİTKİLERİN HÜCRE, DOKU VE ORGANLARDAN OLUŞAN DÜZENLİ
YAPISI
1. Bitkinin Toprakla İlişkisini Kuran Kök
2. Bitkilerde Farklı Gövde Yapıları
3. Doğanın Enerji Dönüşümü ve Besin Kaynağı Harikası
Yaprak
4. Doğaya Güzellik Katan Çiçek
5. Bitkilerin Geleceği Meyve ve Tohum
6. Doğada Çiçeksiz Bitkiler de Var
Ç.
ÇEVRE VE BİTKİ
1. Bitkilerin Çevreye ve Tüm Canlılara Kazandırdıkları
2. Bitkiler Korunmalı
D.
HAYVANLARDA BULUNAN DOKULARI TANIYALIM
1. Hayvansal Dokuların Görevleri Nelerdir?
2. Hayvansal Dokuların Görevleriyle Uyumlu Hücre Yapıları
Farklı mıdır?
3. Hayvansal Doku Çeşitleri Nelerdir?
4. Bitkisel Dokularla Hayvansal Dokuların İşlevsel ve Yapısal
Farklılıkları Var mı?
ARAÇ–GEREÇ,
DENEY, GEZİ–GÖZLEM, ARAŞTIRMA, İNCELEME, PROJE,
UYGULAMA
VE KAYNAKLAR
Öğretmen
öğrencilerin, okulun, çevrenin olanaklarına göre eğitsel
değeri olan her türlü araç-gereç ve etkinliği kullanarak
ünite içeriğini ve kazanımları öğrencilere edindirmelidir.
Bunun için öğrencilerin yaratıcılıklarını ortaya çıkaracak,
bireysel öğrenmelerini kolaylaştıracak ve bilimsel yöntemi
kullanmalarına fırsat tanıyacak yeterli düzeyde kaynak,
araç-gereç, deney, gezi-gözlem, araştırma, inceleme, proje
ve uygulamalardan yararlanmalıdır.
ÖĞRETME
VE ÖĞRENME ETKİNLİKLERİ
Bu
etkinlikler, ünitenin tümüne yönelik öneriler biçiminde hazırlanmıştır.
Öğretmen bunları aynen ya da değiştirerek uygulayabilir.
Ayrıca öğrencilerin düzeyi, konunun özelliği ve olanaklara
göre aynı amaca yönelik başka etkinlikler düzenleyebilir. Öğretmen,
söz konusu kazanımları öğrenciye kazandırmak için amaç ve
kazanımların düzeyine, konuların özelliğine göre tartışma,
rol oynama, örnek olay, problem çözme, beyin fırtınası,
gezi, gözlem, deney, gösteri, gösterip yaptırma, soru cevap,
proje, görüşme gibi yöntem ve teknikleri kullanabilir. Amaç,
öğrencilerin kazanımları ezberlemeden araştırma yoluyla
edinmelerini ve fen bilimlerini bütün olarak algılamalarını
sağlamaktır.
Öğretmen,
en küçük olanından en büyük olanına kadar canlıların
yapısını oluşturan en küçük birimin ne olduğunu
tartışmaya açar.
Mikroskopta
gözlenebilen soğan zarı ve ağız içi epitel hücreleri
incelenir. İncelenen bitki ve hayvan hücrelerindeki farklılıklar
tartışılır.
Hücrenin
zar, sitoplâzma ve çekirdekten oluşan genel yapısı
tanıtılarak hücre zarının görevlerinin neler olabileceği
tartışmaya açılır. Hücre zarının canlı olduğu ve görevlerini
gerçekleştirebilmek için yapısının nasıl olabileceği düşündürülür.
Öğretmen,
sitoplâzmanın pek çok canlılık olaylarının gerçekleştiği
bir ortam olduğunu belirterek sitoplâzmada gerçekleşen
farklı canlılık olaylarının neler olabileceğini öğrencilere
sorar. Her bir canlılık olayının farklı sitoplazmik
birimlerde gerçekleştiğini, bu yapısal birimlere organel
denildiğini vurgular.
Öğretmen,
hücrenin yapı ve canlılık olaylarının düzenli olarak
gerçekleşmesinin nasıl sağlanabileceğini öğrencilere
sorar. Bunu sağlayan DNA molekülünün çok atomlu, büyük ve
özel bir molekül olduğunu, kromozomların yapısında yer
aldığını vurgular. Genelde çekirdeğin içinde bulunan
kromozomların önemini açıklar.
Öğretmen,
çok hücreli canlıların vücutlarında farklı görevleri olan
hücre gruplarının varlığına dikkati çeker. Öğrencilerden
bitkilerde ve hayvanlarda doku adını verdiğimiz hücre
gruplarının çeşitlerine örnekler vermelerini ister.
Öğretmen,
öğrencilere hayvansal dokuların görevlerinin neler olabileceğini
sorar. Bu farklı görevleri gerçekleştirecek yapıların hangi
özellikleri taşıması gerektiğini tartışmaya açar.
Hayvansal
dokuların çeşitlerini gruplandırıp isimleri ve özellikleri
ile sıralanır.
Öğretmen,
öğrencilere bitkisel ve hayvansal dokuların farkları
konusunda ne düşündüklerini sorarak bitkisel doku
örneklerinin bitkilerde bulundukları yer ve görevleri ile
uyumlu yapılarının neler olabileceğini tartışmaya açar.
Öğretmen,
öğrencilerden çevrelerinde buldukları veya çeşitli
kaynaklardan gördükleri değişik bitki örneklerini ve
bunlarla ilgili kaynakları sınıfa getirmelerini ister. Bu
bitki örnekleri incelenir ve bölümleri tartışılarak
isimlendirilir.
Kökün
görevlerini tanımlayabilmek için deneyler yapılır. Örneğin;
•
Deney için bir süre susuz bırakılmış bir bitkinin durumu gözlenir
ve sulandıktan sonraki durumu ile karşılaştırılır.
•
Bir saksı bitkisinin yapraklarından birinin üzerine naylon
torba geçirilip 24 saat sonra gözlenmesi istenir.
Bitkilerde
suyun kökten gövdeye ve yapraklarına doğru nasıl hareket
ettiğini göstermek için deneyler yapılır.
Öğretmen,
dersten bir hafta önce öğrencileri gruplara ayırır.
Gruplardan birinin fasulye, nohut vb. tohumlarını toprağa
dikmelerini ister. Diğer grubun da bu tohumları saydam bir
kapta çimlendirmelerini, böylece bölümlerinin görülmesinin
sağlanmasını ister.
Öğretmen,
öğrencilerin bitki yapısına ilişkin olarak neler
bildiklerini ve bu konudaki hazır bulunuşluk düzeylerini
ortaya koymak üzere; "Bitkilerin toprak üstünde
gördüğünüz kısmında hangi bölümler var?, Toprak altında
hangi bölümün bulunduğunu biliyor musunuz?" vb.
soruları yöneltir ve sorular öğrencilerce tartışılır.
Tartışma sonucunda, bitkilerdeki kök, gövde, yaprakların
farklı tür bitkilerde farklılık ve benzerliklerin olduğu
kavranır. Farklılık ve benzerliğe rağmen bitki bölümlerinin
genelde aynı görevleri gerçekleştirdiği ortaya konur.
Öğretmen,
çimlendirilmiş bitkinin yaprağından sıyrılarak alınan
yaprak epiteliyle hazırlanan preperatları mikroskopta gösterir.
Bu bölümlerde bulunan doku ve hücre gruplarına (gözeneklere)
öğrencilerin dikkatini çeker.
Öğrenciler,
kurumakta olan bir bitkiye su verildiğinde toprak üstü kısımlarının
nasıl tekrar dik duruma geçtiğini gözlemler. Bu bitkinin
topraktan çıkarılıp, kökü kesilip tekrar toprağa
dikildiğinde bitkinin pörsüdüğünü, su verilse bile
canlanmadığını gözlemler. Öğretmen böylece bitkilerin
kökünün işlevinin, topraktan su ve suyla birlikte suda
çözünmüş maddeleri almak olduğunu vurgular. Kökün yapısındaki
bölümlerden, emici tüyler, kökün uzama ve kalınlaşmasını
sağlayan bölgeler çimlendirilmiş bitki örneği üzerinde öğrencilere
gösterilir ve büyüteçle incelemeleri sağlanır.
Öğretmen,
farklı kök yapılarını, sınıfa getirilen havuç, turp, soğan
örnekleri üzerinde (saçak, yumru, kazık kök tiplerini) tanıtır.
Öğrenciler,
bitkinin toprak üstü kısımlarındaki bölümlerinden yaprak,
meyve ve çiçeği taşıyan bölümünü ayırarak gövdeyi
inceler. İletim demetlerinin görevlerinin farklı olduğu, odun
boruların topraktan köklerle alınan su ve madensel tuzları
yapraklara ilettiği, soymuk borularının da yaprakta
sentezlenen besini (glikoz) bitkinin her tarafına taşıdığı
açıklanır. Hazırlanan ve enine kesit alınan genç gövde
(çimlenmiş fasulyede) mikroskopta öğrencilere gösterilir.
Topraktan kökler yardımıyla alınan ve odun boruları
yardımıyla gövde boyunca taşınan suyun yapraklara
ulaştığını kanıtlayan deneyler düzenlenir (örneğin; iki
renkli kereviz sapı deneyi vb.).
Öğrenciler,
sınıfa getirdikleri ansiklopedi ve farklı kaynaklardan
buldukları değişik bitki gövdeleri ile ilgili bilgileri sınıfa
aktarır ( kalın gövdeli tropik ağaç, ağaç kovuğu resmi,
otsu gövde örnekleri, sularda yaşayan bitkilerin gövdelerine
ilişkin resimler, kaktüs gövdesi vb.).
Sınıfa
getirilen bitki yaprakları (iğne, el ayası, kaktüs vb.)
incelenerek aynı ve farklı olan özellikler belirlenir.
Gözle
görülen renk ve şekil birliktelikleri saptanır. Hepsinde
damarların olduğunu, klorofil nedeniyle yeşil rengin hakim
olduğu belirlenir. Yaprağın alt ve üst yüzeylerinden sıyrılan
epidermis tabakasından oluşturulan preperatlar mikroskopta
incelenir. Gözenekler gözlenir ve yaprağın enine alınan
kesitinde klorofilli hücreler izlenir. Yaprağın yapısında
bulunan odun ve soymuk borular gözlenir, yaprağın bölümlerinde
hangi canlılık olaylarının gerçekleştiği düşünülür,
tartışılır (Gözenek, klorofil, hücre, iletken demetler öğretmen
tarafından bulunup öğrencilere gösterilir.).
Öğretmen,
öğrencilere yaprağı olmayan veya yaprağı dökülmüş
bitkilerin canlılık olaylarındaki eksikliklerine örnekler
vererek çiçek açıp açmayacakları, meyve verip
vermeyecekleri, büyümeyi gerçekleştirip gerçekleştirmeyecekleri,
yaşamlarını sürdürüp sürdürmeyecekleri ve mevsimlere
göre bitkilerdeki değişikliklerin neler olduğu konusunda
tartışma başlatır.
Yaprağın
klorofil taşımasıyla fotosentez olayını gerçekleştirdiği
vurgulanır. Fotosentez, foto ve sentez kavramları ile açıklanır.
Foto kelimesinin ışık anlamına geldiği yani ışık
enerjisini kullanarak karbondioksit ve su ile besin sentezlediği
açıklaması yapılarak fotosentez kavratılır. Fotosentez için
belli çevresel koşulların (güneş ışığı, sıcaklık,
nem) çok önemli olduğu belirtilir. Örneğin; yaprak dökmeyen
bitkilerin kışın soğuk havalarda fotosentez
yapamayacağını, çünkü sıcaklığın uygun olmadığı öğretmence
vurgulanır. Buna ilişkin deneyler yapılır.
Buna
göre, kutup bölgesi, ekvator, ılıman iklim bölgelerindeki
bitkilerin gereksinim duyduğu farklı sıcaklıklar ve bunların
sonuçları ile yeryüzünde bitki türlerinin en zengin olduğu
bölgeler ve nedenleri tartışılarak her bitkinin farklı
sıcaklığa gereksinimi olduğu vurgulanır.
İlkbaharda
bitkilerde görülen değişikliklerin (yaprak ve çiçek açma)
ve bunların bitkiye sağladıkları, bitkilerin yeniden aktif hâle
geçtiği vurgulanır.
Milyonlarca
yıldan beri bütün canlıların solunum sonucunda karbondioksit
verdiği ve başka kaynaklardan da atmosfere karbondioksit
verildiği hâlde bu oranın niçin sabit kaldığı, bitkilerin
çok bulunduğu alanlarda temiz ve bol oksijenli havanın
bulunmasının nedenleri tartışılır.
Bitkilerin
ışık alan hücrelerindeki klorofil sayesinde güneş
enerjisini içine alıp hücrede kullanabileceği enerji biçimine
dönüştürebildiği, bu enerjiyle besini (glikozu)
sentezlediği ve havaya oksijen verdiği vurgulanır.
Adına
fotosentez dediğimiz bu olayda, bitkinin güneş enerjisini
kullanarak besin (glikoz) ve oksijen ürünlerini doğaya
kazandırdığı, suda çözünmüş madensel tuzları kökleri
ile topraktan alıp iletim boruları (odun borular) ile
yapraklara kadar ulaştırdığı, yaprakta sentezlenen glikozun
ise soymuk borularla bitkinin her tarafına (kök, gövde,
çiçek, meyve) iletildiği vurgulanır.
Öğretmen,
aşağıdaki soruları öğrencilere yönelterek düşünmelerini
sağlar:
•
Besin hep yaprakta mı kalır?
•
Yaprakta sentezlenen besin ne olur?
•
Yaprak dökülürse ne olur?
•
Bitkiler hangi besinleri oluşturabilir?
•
Bitkinin sentezlediklerinden diğer canlılar nasıl yararlanır?
•
Tohum yiyen canlıların bitkiye yararı ne olur?
Alınan
yanıtlar da değerlendirilerek bitkide protein, yağ,
karbonhidrat ve vitaminlerin dönüştürüldüğü, bu
maddelerin bitkilerin büyüme ve gelişmelerinde, yıpranan
kısımların onarımında kullanıldığı, meyve ve tohumda
besin olarak depolandığı ve diğer canlıların bunlardan
besin sağladığı sonucuna varılır.
Öğretmen
öğrencilere, çiçeği olmayan kibrit otu, atkuyruğu, eğrelti
otu bitkilerini tanıyıp tanımadıklarını sorar; öğrencilere
bu bitkileri tanıtmak amacıyla çeşitli kaynakları sınıfa
getirir. Çiçeksiz bitki olan eğrelti otlarındaki spor
keseleri, çamlardaki kozalaklar ve çiçekli bitkilerdeki
çiçek örnekleri incelenerek bu bölümlerin, bitkilerde
üremeyi sağlayan bölümlerden bazıları olduğu vurgulanır.
Öğrencilere
bitkilerde kök, gövde, yapraktan başka nelere rastlandığı
sorularak gelen yanıtlar değerlendirilir.
Bir
çiçek örneği seçilerek incelenir. Taç yaprakları, çanak
yaprakları, dişi organ, erkek organ bölümleri gösterilir.
Ayrıca çiçek sapı, çiçek tablası gibi bölümler tanıtılır.
Çiçeğin
gelişmesinden sonra erkek organda gelişen çiçek tozlarının
dişi organın tepeciğine gelerek tozlaşmanın olması,
tozlaşmada çevre koşulları ve canlılarla iş birliği,
tozlaşma sonucunda yumurtanın döllenmesi, döllenmenin
gerçekleşmesi sonucunda da bu yapının tohum ve meyveye dönüştüğü
vurgulanır.
Meyve
örnekleri üzerinde döllenme sonucunda oluşan ve yeni bitkiyi
geliştirecek olan embriyo ve besin deposu bölümleri
gösterilir.
Elma,
armut, nar, fındık, ceviz, kestane, çilek, ayçiçeği, yeşil
fasulye, patlıcan, domates, yeşil biber, zeytin, portakal,
mandalina örnekleri üzerinde meyve içindeki tohum ve besin
deposu bölümleri gösterilir. Öğrencilerle çeşitli bitkisel
yağların, şekerli besinlerin, proteinlerin, vitamin ve
minerallerin hangi bitkilerde ve nerelerinde depolandığı
örneklerle tartışılır.
"Tüketici
canlılar bitkilere doğrudan veya dolaylı olarak
bağımlıdır." sonucuna varılarak besin zincirinde
bitkilerin üretken grubu oluşturduğu, hayvanların ise ya
doğrudan bitkilerle ya bitkilerle beslenen hayvanlarla ya da
karışık olarak beslenerek temelde hepsinin güneş enerjisinin
kullanıldığı fotosentez olayına bağımlı oldukları
belirtilir. Beslenme zincirinde bitkilerin üretici grup olarak
yer aldığı ve bitkilerin korunmasının tüm canlılar açısından
çok önemli olduğu sonucu bir kez daha vurgulanır.
Öğretmen;
•
Evinizde bitki ürettiniz mi?
•
Bitki güneşsiz ortamda büyüdü mü?
gibi
sorularla öğrencileri bitkileri tanıma ve korumaya yöneltir.
Bitkilerin
besin zincirindeki üretici rolü, oksijen vermesi, karbon
dioksit alması gibi olgular, ormanlık alanların yağmur
yağmasındaki etkinliği, bitkilerin kökleriyle toprağı
tutması ve erozyonu önlemesi, toprağın oluşması, humusça
zenginleştirmesi gibi doğal çevreye kazandırdıkları açıklanır.
Toprağın havalanması, bitkinin mikroorganizmalara besin
oluşturması ve mikroorganizmalardan yararlanması konusu
örneklerle (azot bakterileri gibi) açıklanır.
Değişen
çevre koşullarından bitkilerin nasıl zarar görebileceği
konusu tartışmaya açılır. Toprak erozyonu, toprak kirlenmesi
ve ortamın sıcaklığı ile yağış miktarı gibi etkenlerin
sonucu bazı bitkilerin yaşamlarının sona ermesi
örneklendirilir.
Öğrencilere
asit yağmurlarından ne anladıkları sorulur. Alınan yanıtlar
değerlendirilerek asit yağmurlarının doğaya vereceği
zararın neden bu kadar büyük olduğu öğretmence açıklanır.
Özellikle kükürt içeren düşük kalorili kömürlerin yakılmasıyla
oluşan SO2 gazının havaya karışması ve bu gazın su buharı
ile birleşerek yeryüzüne asit yağmurları olarak inmesiyle,
bitkilerin kuruması ve ormanların yok olması, toprağa
karışarak toprağın ve suyun kirlenmesi, toprakta ve suda
yaşayan canlıların zarar görmesi ve insanların büyük
ölçüde olumsuz sonuçlarla karşılaştığı açıklanır.
Yine
insanlar tarafından bitkilerin bilinçsizce kesilip yok
edilmesi, aşırı gübreleme, tarım ilaçları ile ilaçlamanın
ve orman yangınlarından zarar gören bitkilerin o doğa parçasının
o çevreden çıkmasıyla onların oluşturduğu besinlerden
yararlanacak canlıların da yok olması ile sonuçlanan etkileri
kavratılır. Besin zincirindeki kopmalar sonucunda ortaya çıkan
durum ile çevre–canlı ilişkisi bir kez daha vurgulanır.
DEĞERLENDİRME
ETKİNLİKLERİ
Bu
ünite için önerilen değerlendirme etkinlikleri, ünitenin
amacı, öğrenci kazanımları ve öğrenme öğretme
etkinlikleri göz önüne alınarak hazırlanmıştır.
Değerlendirme
etkinlikleri, öğrencilerin ünitede yer alan kazanımlarla
edinecekleri bilgi, beceri, görüş tutum ve davranışlara ne
derece ulaştıklarının belirlenmesine yönelik olmalıdır. Bu
doğrultuda birkaç kazanım için hazırlanan örnek ölçme
sorularına yer verilmiştir.
Öğretmen,
diğer kazanımlara yönelik olarak da sadece hatırlama düzeyinde
sorular yerine, öğrencinin yorum yapacağı kavrama, uygulama,
analiz, sentez düzeyinde yeni ve özgün sorularla bu bölümde
önerilen ölçme etkinliklerini zenginleştirebilir.
Öğrencilerin
aktif olduğu öğrenme yöntemlerinde sadece yazılı ve sözlü
sınavlarla öğrenci başarısının değerlendirilmesi yeterli
olmamaktadır. Öğretmen öğrencileri değerlendirirken ölçme
sonuçları ile birlikte öğrencilerin; sınıf içi
etkinliklere katılımı, bilimsel tutum ve davranışları, gözlem
yapma, araştırma- inceleme, bilimsel düşünme, sahip oldukları
ve sergiledikleri fikir zenginlikleri, sorumluluk alma, ekip çalışmalarına
yatkınlıkları, edindiği bilgi ve bulguları paylaşabilme vb.
özelliklerini de göz önüne alarak başarıları hakkında
karar verir.
Örnek
Sorular
1.
Enerji tüketimi fazla olan kas hücrelerinde hangi organel daha
fazla bulunur?
A. çekirdek B. ribozom
C. mitokondri D. kloroplâst
2.
Aşağıdaki bitkilerden hangisi besini gövdesinde depolar?
A. havuç B. patates
C. turp D.
şeker pancarı
3.
Aşağıdaki bitkilerden hangisi en belirgin özelliği ile
diğerlerinden farklıdır?
A. eğrelti otu B. atkuyruğu
C. kibrit otu D. elma
4.
Aşağıda verilen şekilde belirtilen numaraların karşısına
çiçek bölümlerinin adlarını yazınız.
1........................ 2........................ 3........................ 4........................ |
5.
Geniş yapraklı bir bitki neden çölde yaşayamaz? Kısaca açıklayınız.
6.
Kurak bölgelerde yaşayan bitkilerin yapraklarındaki gözenekler,
yaprağın alt yüzeyi yerine üst yüzeyinde olsaydı ne olurdu?
Açıklayınız.
ÜNİTE
II
VÜCUDUMDA
NELER VAR?
ÇEVREMİZİ
NASIL ALGILIYORUZ?
Ünitenin
Amacı
Bu
ünite ile öğrencilerin;
•
Vücudumuzun yapısını oluşturan hücre, doku, organ ve
sistemleri,
•
Sistemlerin yapı ve görevlerini, nasıl çalıştıklarını,
•
Hücrelerde canlılık olaylarının gerçekleşmesini sağlayan
yapıları,
•
Çevrenin algılanması ile vücut bütünlüğünün nasıl
sağlandığını,
•
Bütün bu yapıların sağlık ve işlerliğinin korunmasını
gözlemlerle,
uygulamalarla, deneylerle ve farklı etkinliklerle kavramaları
amaçlanmaktadır.
Öğrenci
Kazanımları
Bu
üniteyi başarıyla tamamlayan her öğrenci;
1.
Vücudunun hücreler, dokular, organlar ve sistemlerden oluşan düzenli
bir yapı olduğunu örneklerle açıklayarak bunların vücudundaki
yerlerini gösterir.
2.
Destek ve hareket sisteminin yapısını ve görevlerini model,
levha, şema ve kendi vücudu üzerinde göstererek açıklar.
3.
Kemikler, eklemler, kaslar ve sinir sisteminin birlikte çalışarak
hareket etmemizi nasıl sağladığını açıklar.
4.
Destek ve hareket sisteminin sağlığının ve korunmasının
önemini örneklerle açıklar.
5.
Hücrelerimiz için gerekli olan besinin sindirim sistemimizde
sindirilerek hücrelerimiz için hazırlandığını açıklar.
6.
Sindirim sistemini oluşturan organları model, levha, şema ve
kendi vücudu üzerinde gösterir.
7.
Sindirim sistemini oluşturan organların yapısını ve görevlerini
ayrıntıya girmeden açıklar.
8.
Besinlerin sindirilmesini, kana geçmesini ve hücrelere ulaşmasını
açıklar.
9.
Ağza alınan besinlerin sindirim sisteminde ilerlerken
uğradığı sindirim olaylarını, sindirilen besinlerin hücrelere
gitmek üzere kana geçmesini, sindirim artıklarının vücut dışına
atılmasını açıklar.
10.
Sindirim sisteminin sağlığının korunmasının önemini
örneklerle açıklar.
11.
Hücrede gerçekleşen canlılık olayları için gerekli
maddelerin organ ve sistemlerden hücrelere iletilmesini (akciğerlerden
oksijenin, sindirim sisteminden besinlerin alınıp hücrelere),
hücrelerde oluşan atık maddelerin (karbon dioksit ve diğer
zararlı maddeler) dışarıya atılmasını sağlayan organlara
iletilmesinin gerekliliğini açıklar.
12.
Dolaşım sistemini oluşturan organları model, levha veya şema
üzerinde gösterir.
13.
Kalbin yapısını ve çalışmasını model, levha veya şema
üzerinde göstererek açıklar.
14.
Kan damarlarının çeşitlerini ve görevlerini açıklar.
15.
Küçük ve büyük kan dolaşımı olduğunu fark eder.
16.
Kanın taşıyıcı görevine uygun yapısı olan serum ve hücrelerini
mikroskopta gözlemler.
17.
Kanın pıhtılaşmasını gözlemler.
18.
Kan hücrelerinin yapısını mikroskopta gözleyerek açıklar.
19.
Kan gruplarını sıralayarak kan grupları arasındaki alış
verişi şema ile gösterir.
20.
Vücudumuzda ayrıca lenf dolaşımının da bulunduğunu fark
eder.
21.
Dolaşım sisteminin sağlığını ve korunmasını örneklerle
açıklar.
22.
Solunum sisteminin hücrelerimizde gerçekleşecek solunum olayı
için gerekli oksijeni dış ortamlardan alan ve karbon dioksitin
dış ortama verilmesini sağlayan sistem olduğunu belirtir.
23.
Solunum sisteminin gaz alış verişini sağlamaya uygun
yapısını ve kan damarları ile ilişkisini model, levha ve
şema üzerinde göstererek açıklar.
24.
Solunum sisteminin sağlığı ve korunmasının önemini
örneklerle açıklar.
25.
Boşaltım sisteminin hücrelerde oluşan ve kana geçen atık
maddelerin kandan ayrılmasını sağlayarak kanı temizlediğini
açıklar.
26.
Boşaltım sistemini oluşturan organları model, levha ve şema
üzerinde açıklar.
27.
Boşaltım sistemi dışında boşaltım yapan diğer organları
(karaciğer, akciğer, deri vb.)sıralar.
28.
Boşaltım sisteminin sağlığını ve korunmasının önemini
örneklerle açıklar.
29.
Üreme sistemini oluşturan organları model, levha veya şema
üzerinde gösterir.
30.
Üreme sisteminin temel görevinin dişi ve erkek bireyde üreme
hücrelerini meydana getirmek olduğunu açıklar.
31.
Üreme sistemini oluşturan organların yapısını ve görevlerini
açıklar.
32.
Üreme sisteminin sağlığı ve korunmasının önemini
örneklerle açıklar.
33.
Üreme sisteminin sinir sistemi ve iç salgı bezlerinin
salgıları ile kontrol edildiğini belirtir.
34.
Yönetici ve düzenleyici sistemlerin hücreler ve organların düzenli
ve birbirleriyle ilişkili olarak çalışmalarını
sağladığını belirtir.
35.
Yönetici ve düzenleyici sistemlerin yapısı ve görevlerini
açıklayarak vücudumuzdaki yerlerini model, levha ve şema
üzerinde gösterir.
36.
İç salgı bezlerine örnekler vererek görevlerini açıklar.
37.
İç salgı bezlerinin sağlığı ve korunmasının önemini
örneklerle açıklar.
38.
Sinir sisteminin vücudun düzenli bir şekilde çalışmasını
kontrol ettiğini, dışardan gelen uyarıları
algıladığını; akıl, zekâ, düşünme, öğrenme, hafıza,
konuşma, istemli hareketler vb. özellik ve etkinlikleri
gerçekleştirerek vücut bütünlüğünün sağlandığını açıklar.
39.
Sinir sisteminin bölümlerini model, levha veya şema üzerinde
gösterir.
40.
Sinir sistemi bölümlerinin yapısını ve görevlerini ayrıntıya
girmeden açıklar.
41.
Sinir sisteminin sağlığı ve korunmasının önemini
örneklerle açıklar.
42.
Çevremizden bize uyarıların geldiğini, bu uyarıları alan
özel almaçların (duyu hücreleri) toplandığı organlara duyu
organları denildiğini açıklar.
43.
Duyu organlarının gelen uyarılara göre özelleşmiş
yapılara sahip olduğunu örneklerle açıklar.
44.
Duyu almaçlarının uyarıları, duyu-sinir yolu ile beyindeki
özel merkezlere ilettiğini belirtir.
45.
Beyindeki merkezin uyarıyı değerlendirerek gerekli yönetimi
sağladığını belirtir.
46.
Bu işlerliğin genel olarak tüm duyu organları ve algılamada
aynı şekilde gerçekleştiğini fark eder.
47.
Işık uyaranı ile uyarılan gözümüzün şekil, renk ve hareketleri
nasıl algıladığını belirtir.
48.
Gözün kısımlarını model veya şema üzerinde göstererek
görmenin nasıl gerçekleştiğini açıklar.
49.
Gözün yapısından yararlanılarak yapılan araçlara ve kullanıldığı
yerlere örnekler verir.
50.
Göz uyumunu örneklerle açıklar.
51.
Göz kusurlarının neler olduğunu ve nasıl giderildiğini
ayrıntıya girmeden örneklerle açıklar.
52.
Göz sağlığı için nelere dikkat edilmesi gerektiğini açıklar.
53.
Hava titreşimlerinin gürültü, şarkı, kuşun ötüşü
olarak algılanmasının kulakla ilişkisini açıklar.
54.
Kulağın kısımlarını model veya şema üzerinde göstererek
işitmenin nasıl gerçekleştiğini fark eder.
55.
Kulak sağlığının ve temizliğinin işitmedeki önemini açıklar.
56.
Göremediğimiz hâlde burnumuza ulaşan küçük parçacıklarla;
yemeklerin, meyvelerin, çiçeklerin kokularının
farklılıklarını ve neyin kokusu olduklarını
algılayabilmemizin koklama duyu organı ile ilişkisini açıklar.
57.
Burnun yapısını ve görevini model, levha veya şema üzerinde
göstererek nasıl koku alındığını açıklar.
58.
Burnun sağlığı için nelere dikkat edilmesi gerektiğini açıklar.
59.
Ağzımıza aldığımız ve tükürüğümüzde çözünen
maddeyi tatlı, acı veya tuzlu olarak nitelendirmemizin tat alma
duyu organı ile ilişkisini açıklar.
60.
Dilin yapısını ve görevini model, levha veya şema üzerinde
göstererek nasıl tat alındığını fark eder.
61.
Dilin tat alma bölgelerini şekil veya şema üzerinde
göstererek deneylerle açıklar.
62.
Koku alma ile tat alma arasındaki ilişkiyi örneklerle
gösterir.
63.
Elimizle yokladığımız bıçağın sert ve keskin olduğunu,
bardağımızdaki çayın sıcak, buzun soğuk olduğunun
algılanmasının dokunma duyusu ile ilişkisini açıklar.
64.
Dokunma almaçlarının vücudumuzu kaplayan derideki dağılımını
örneklerle belirtir.
65.
Derinin yapısını ve görevini model, levha veya şema
üzerinde göstererek açıklar.
66.
Deri temizliğinin vücut sağlığı açısından önemini
örneklerle açıklar.
KONULAR
A.
HÜCRE VE ORGAN YIĞINI OLMAMIZI ENGELLEYEN YAPIMIZ: DESTEK VE
HAREKET SİSTEMİ
B.
AĞZIMIZA ALDIĞIMIZ LOKMANIN HÜCRELERİMİZE GİREBİLECEK HÂLE
GELMESİNİ SAĞLAYAN SİNDİRİM NEREDE OLUR?
C.
HÜCRELERİMİZLE ORGANLARIMIZ ARASINDA GEREKLİ MADDELERİ
TAŞIYAN SİSTEM: DOLAŞIM SİSTEMİ
Ç.
HÜCRELERİMİZ İÇİN DIŞ ORTAMDAN OKSİJEN ALIP KARBON
DİOKSİT VEREN SİSTEM: SOLUNUM SİSTEMİ
D.
HÜCREDE OLUŞAN ATIKLARDAN VÜCUDUMUZU ARINDIRAN YAPILARDAN BİRİSİ:
BÖBREKLER
E.
İNSANDA ÜREME HÜCRELERİNDEN YAVRU OLUŞUMUNA KADAR ÜREMENİN
GERÇEKLEŞTİĞİ YAPI: ÜREME SİSTEMİ
F.
FARKLI GÖREVLERLE YÜKÜMLÜ SİSTEMLERİMİZİN BÜTÜNLÜK İÇİNDE
ÇALIŞMASINI YÖNETEN-DÜZENLEYEN YAPIMIZ: DENETLEYİCİ VE DÜZENLEYİCİ
SİSTEMLER
G.
ÇEVREMİZİ NASIL ALGILIYORUZ?
1. Nasıl Görürüz?
2. Nasıl İşitiriz?
3. Nasıl Koku Alırız?
4. Dilimizle Nasıl Tat Alırız?
5. Derimizle Nasıl Algılarız?
ARAÇ–GEREÇ,
DENEY, GEZİ–GÖZLEM, ARAŞTIRMA, İNCELEME, PROJE,
UYGULAMA
VE KAYNAKLAR
Öğretmen
öğrencilerin, okulun ve çevrenin olanaklarına göre eğitsel
değeri olan her türlü araç-gereç ve etkinliği kullanarak
ünite içeriğini ve kazanımları öğrencilere edindirmelidir.
Bunun için öğrencilerin yaratıcılıklarını ortaya çıkaracak,
bireysel öğrenmelerini kolaylaştıracak ve bilimsel yöntemi
kullanmalarına fırsat tanıyacak yeterli düzeyde kaynak,
araç-gereç, deney, gezi-gözlem, araştırma, inceleme, proje
ve uygulamalardan yararlanmalıdır.
ÜNİTE
III
YAŞAMIMIZI
YÖNLENDİREN ELEKTRİK
Ünitenin
Amacı
Bu
ünite ile öğrencilerin;
•
Elektriklenme çeşitlerini, elektrik yüklerini ve cinslerini,
•
Elektrik yükleri arasındaki itme ve çekme kuvvetlerini,
•
Devre elemanlarını, gerilim (voltaj, potansiyel farkı) ve
akım şiddetinin ölçülmesini,
•
Maddelerin iletkenlik ve yalıtkanlık özelliklerini,
•
Bir iletkenin direncini, dirençlerin seri ve paralel bağlanışını
gözlemlerle,
uygulamalarla, deneylerle ve farklı etkinliklerle kavrayarak
basit devreler oluşturup çalıştırmaları amaçlanmaktadır.
Öğrenci
Kazanımları
Bu
üniteyi başarıyla tamamlayan her öğrenci;
1.
Çevresinden elektrikle ilgili örnekler verir.
2.
Sürterek cisimleri elektrikler ve elektriklenmeye çevresinden
örnekler verir.
3.
Elektrik yüklü cisimlerin etkileşerek birbirlerini itip
çektiklerini gösterir.
4.
Doğada zıt özelliklere sahip iki tür elektrik yükü olduğunu
fark eder.
5.
Elektrik yüklü iki cismin birbirini nasıl ittiğini ya da
çektiğini açıklar.
6.
Bir cismin elektrik yüklü olup olmadığını ve elektrik yüklüyse
yükün türünü belirler.
7.
Atomun yapısından hareketle elektriklenmede protonların ve
elektronların oynadığı rolü açıklar.
8.
Cisimlerin artı elektrik yüklü, eksi elektrik yüklü ve
yüksüz (nötr) olmalarının ne anlama geldiğini açıklar.
9.
Sürtme esnasında cisimlerin nasıl artı yüklü ya da eksi
yüklü hâle geldiklerini açıklar.
10.
Cisimleri dokunmayla elektrikler ve dokunmayla elektriklenmenin
nasıl olduğunu açıklar.
11.
Cisimleri etkiyle elektrikler ve etkiyle elektriklenmenin nasıl
olduğunu açıklar.
12.
Elektrik yüklerinin hareketine bağlayarak maddeleri
sınıflandırır, iletken ve yalıtkanlara örnekler verir.
13.
Şimşek ve yıldırımın atmosferdeki doğal elektriklenme
olayları olduğunu fark eder; bunları şekil çizerek açıklar
ve korunma yollarına örnekler verir.
14.
Basit bir pil yaparak pilin ana parçalarını belirtir, pilin
kutupları arasına ampul bağlar ve ampulün ışık verdiğini
gösterir.
15.
Bir pilin kutuplarını fark eder ve kutupların nasıl
oluştuğunu açıklar.
16.
Bir pilin kutupları arasına bağlanan ampuldeki telden
elektronların nasıl akarak elektrik akımı oluşturduğunu açıklar.
17.
Elektrik akımının yarattığı etkileri (ışık, ısı) fark
eder.
18.
Elektrik akımının varlığını nasıl fark edeceğini
belirtir ve akımı ampermetre kullanarak ölçer.
19.
Pilin kutupları arasındaki gerilimi (voltajı) fark eder, açıklar
ve voltmetre ile ölçer.
20.
Akımın her telden aynı kolaylıkta akmadığını,
iletkenlerin akıma direnç gösterdiklerini fark eder.
21.
Sürtünmeyle direnç arasında benzerlik olduğunu gösterir.
22.
Bir telin direncinin nelere bağlı olduğunu fark eder.
23.
Akıma karşı telin direnç göstermesinin doğurduğu sonucu açıklar
ve direnç nedeniyle elektrik enerjisinin ısı enerjisine dönüştüğünü
gösterir.
24.
Dirençlere ve dirençlerin kullanıldığı yerlere örnekler
verir
25.
Bir devre elemanı için enerji ve gücü tanımlar.
26.
Pil, ampul ve anahtardan oluşan devrede pilin enerji ürettiğini,
ampulün ise bir direnç olduğunu ve enerji tükettiğini fark
eder.
27.
Pilleri ve ampulleri seri ve paralel bağlayarak devreler kurar,
kurduğu devrenin şemasını çizer, devredeki akımları ve
gerilimleri ölçerek karşılaştırır (iki ya da üç lâmbayı
geçmeyen).
28.
Elektrik devresini genel anlamıyla tanımlar, örnekler verir,
kapalı devre ve açık devrenin anlamlarını örneklerle açıklar.
29.
Pillere ve bu pillerin kullanım yerlerine örnekler verir.
30.
Kullanılmış pillerin doğrudan çöpe atılması durumunda
çevreyi kirleteceğini fark eder ve alınacak önlemleri
belirtir.
KONULAR
A.
DURGUN ELEKTRİK
1. Çevremizdeki Elektrik
2. Elektrikle İlk Tanışma: Cisimlerin Elektriklenmesi
3. Elektrik Yükleri Arasındaki İtme ve Çekme
4. İki Tür Elektrik: Artı ve Eksi Yükler
5. Elektriğin Kaynağı: Maddenin Temel Taşı Atomlar
6. Dokunma ve Etki İle Elektriklenme
7. İletken ve Yalıtkan Maddeler
8. Atmosferde Doğal Elektriklenme: Şimşek, Yıldırım
B.
AKAN ELEKTRİK
1. Basit Bir Pil Yapalım: Kimyasal Tepkimeler Yükleri Ayırır
2. Protonlar Akamaz Fakat Elektronlar Akar
3. Elektrik Akımı Görülemez Fakat Etkilerinden Gözlenip
Ölçülebilir
4. Bir Pilin Kutupları Arasındaki Gerilim (Voltaj)
5. Elektronlar İletkenden Akarken Dirençle Karşılaşır
6. Elektrik Enerjisi Direnç Nedeniyle Isıya Dönüşür
7. Ampul Bir Dirençtir
8. Dirençler Seri ve Paralel Bağlanabilir
9. Elektrik Devreleri Kuralım ve Çalıştıralım
10. Çeşitli Piller ve Bunların Kullanıldığı Yerler
11. Pilleri Çöpe Atmayalım, Çevremiz Temiz Kalsın
ARAÇ–GEREÇ,
DENEY, GEZİ–GÖZLEM, ARAŞTIRMA, İNCELEME, PROJE,
UYGULAMA
VE KAYNAKLAR
Öğretmen
öğrencilerin, okulun ve çevrenin olanaklarına göre eğitsel
değeri olan her türlü araç-gereç ve etkinliği kullanarak
ünite içeriğini ve kazanımları öğrencilere edindirmelidir.
Bunun için öğrencilerin yaratıcılıklarını ortaya çıkaracak,
bireysel öğrenmelerini kolaylaştıracak ve bilimsel yöntemi
kullanmalarına fırsat tanıyacak yeterli düzeyde kaynak,
araç-gereç, deney, gezi-gözlem, araştırma, inceleme, proje
ve uygulamalardan yararlanmalıdır.
ÖĞRETME
VE ÖĞRENME ETKİNLİKLERİ
Bu
etkinlikler, ünitenin tümüne yönelik öneriler biçiminde hazırlanmıştır.
Öğretmen bunları aynen ya da değiştirerek uygulayabilir.
Ayrıca öğrencilerin düzeyi, konunun özelliği ve olanaklara
göre aynı amaca yönelik başka etkinlikler düzenleyebilir. Öğretmen,
söz konusu kazanımları öğrenciye kazandırmak için amaç ve
kazanımların düzeyine, konuların özelliğine göre tartışma,
rol oynama, örnek olay, problem çözme, beyin fırtınası,
gezi, gözlem, deney, gösteri, gösterip yaptırma, soru cevap,
proje, görüşme gibi yöntem ve teknikleri kullanabilir. Amaç,
öğrencilerin kazanımları ezberlemeden, araştırma yoluyla
edinmelerini ve fen bilimlerini bütün olarak algılamalarını
sağlamaktır.
Öğretmen,
öğrencilerin elektrik konusunda neler bildiklerini ortaya çıkarmak
üzere onlara "Elektrik hakkında neler biliyorsunuz?
Elektrik ne işe yarar? Elektrik nereden gelir?" gibi
sorular sorar. Her öğrenciden ailesinin ve özel olarak
kendisinin elektriği nasıl kullandığını yazmasını ister.
Öğrenciler çevrelerindeki elektrikle çalışan aygıtları
listelerler. Elektriksiz kalındığında ne tür sorunlarla karşılaşılacağı
birlikte tartışılır. Öğrencilerden yaşlı büyüklerine
sorarak elektriksiz nasıl yaşadıkları konusunda bilgi
edinmeleri istenir. Öğrencilere elektriğin günlük yaşantıdaki
önemi ve yaygın kullanımı fark ettirilir.
Öğretmen,
öğrencilerin statik elektriklenme sonucu günlük yaşantılarında
sıkça karşılaştıkları elektriklenmeleri (taranan saçların
havalanması, soyunurken giysilerde oluşan kıvılcımlaşma ve
çıtırtı sesi, tozların TV camlarında birikmesi vb.) fark
etmelerini sağlayarak bunların neden oluştukları hakkındaki
görüşlerini alır. Öğrencilerin yanıt ve görüşlerinden
giderek onların elektrikle ilgili doğru ve yanlış
bilgilerinin farkına varır ve öğrencilerin de yanlış
bilgilerini fark etmelerini sağlar.
Öğretmen,
sınıfta elektrik yüklü cisimlerin etkileşerek birbirlerini
nasıl itip çektiklerini gösterir. Benzer etkinlikleri öğrencilerin
de yapmasını ve yüklü cisimlerin nasıl etkileştiklerini
çizimler yaparak göstermelerini ister. Sınıfta birlikte
tartışılarak doğada iki tür ve zıt özelliklere sahip
elektrik yükü bulunduğu sonucuna varılır. Öğretmen, ipekli
kumaşa sürtülen cam çubukla, yünlü kumaşa sürtülen
ebonit ya da plâstik çubuğun zıt yüklerle yüklendiğini gösterir.
Zıt yükleri belirtmek üzere cam çubuktaki yüke artı (+),
ebonit çubuktaki yüke eksi (-) adlarının
verildiğini açıklar. Öğrenciler, elektrik yüklerine artı
ve eksi adlarının kim tarafından verildiğini araştırarak
sınıfa sunarlar.
Aynı
elektrik yükü taşıyan cisimlerin birbirini ittiği, zıt
elektrik yükü taşıyan cisimlerin birbirini çektiğini gösteren
deneyler yapılır (Bunun için şişirilmiş balonlar
kullanılabilir.). Deney ve gözlemlerle öğrencilerin yüklü
cisimlerin etkileşimlerinin aralarındaki uzaklığa ve ortama
bağlılığını kabaca görmeleri sağlanır.
Öğrencilere,
bir cismin elektrik yüklü olup olmadığını nasıl
belirleyebilecekleri sorulur ve tartışılarak bunun için başka
bir elektrik yüklü cisimden yararlanmak gerektiği sonucuna
ulaşılır. Yükünün türü bilinen bir cisimle başka yüklü
bir cismin yükünün türünün nasıl belirlenebileceği
tartışılır. Öğretmen, eğer varsa, okulda bulunan bir
elektroskopu sınıfa getirerek öğrencilere tanıtır ve
bununla deneyler yapar. Öğrenciler de basit bir elektroskop
yaparak çalışmasını deneylerle gözlemler.
Öğretmen,
fabrika bacalarına takılan toz tutucularını ve fotokopi
makinelerini statik elektriğin uygulama alanlarına örnek
olarak verir. Öğrencilerden başka örnekler bulmalarını
ister. Çevrede bulunması durumunda, öğrenciler fabrikaya götürülerek
ya da fotokopi makinesi gösterilerek statik elektriğin
uygulanmasını bizzat görmeleri sağlanır.
Öğretmen,
bir parça bakır teli ortasından keserek önce iki parçaya
böler. Sonra parçalardan birini tekrar ikiye böler ve ikiye
bölme işlemini oldukça küçük bir tel parçası elde edene
kadar sürdürür. Öğrencilere bu işlemi düşüncelerinde
sürdürmelerini söyler ve birlikte bakır atomu kavramına
ulaşırlar. Öğretmen, bakır atomu kavramından yola çıkarak
her atomun nötron, proton ve elektron denilen üç temel parçacıktan
nasıl oluştuğunu açıklar. Temel parçacıkların büyüklükleri,
kütleleri ve yükleri sayısal değerler verilmeden belirtilir.
Bir cismin artı veya eksi elektrik yüklü ya da yüksüz olması,
cisimdeki toplam proton ve elektron sayıları ile açıklanır.
Öğretmen,
çekirdekteki protonların yerlerini terk edemediklerini, fakat
çekirdek çevresindeki elektronların bulundukları cisimden
diğer cisimlere kolayca geçebildiklerini söyler. Bunun kanıtı
olarak, bir cismin sürtme ile elektron alarak nasıl eksi yüklü
ya da elektron vererek nasıl artı yüklü hâle geldiğini açıklar.
Öğrencilerin bir cam çubuğu ipekli kumaşa sürterek
elektriklemeleri sağlanır ve cam çubuğun artı yüklü hâle
geldiği söylenerek bu durumu bir çizimle gösterip açıklamaları
istenir. Öğretmen, sınıfta tartışarak cam çubuktan
elektronların ipek kumaşa geçmesi sonucu cam çubuğun artı,
kumaşın eksi yüklü hâle geldiğini öğrencilerin fark
etmelerini sağlar. Sürtme esnasında cam çubuk ile kumaştan
oluşan sistemdeki toplam yükün korunduğu sonucuna
ulaşılır. Öğrenciler bir plâstik çubuğun yünlü kumaşa
sürtülerek kumaştan elektronların cam çubuğa geçmesi
sonucu nasıl eksi yüklü hâle geldiğini çizerek açıklar ve
deneyle bunu gösterirler.
Öğretmen,
öğrencilerden bir demir çiviyi çıplak elle tutup yünlü ya
da ipekli kumaşa sürterek elektriklemelerini ister. Metal çubuğun
cam ya da plâstik çubuk gibi sürterek elektriklenmediği gözlenir
ve bunun nedenleri tartışılır.
Öğretmen,
etki ile elektriklenmeyi gösteren deneyler yapar. Bu deneyler
farklı maddelerden yapılmış cisimlerle öğrencilerce
tekrarlanır. Yapılan deneyler ve gözlemlerden gidilerek bazı
maddelerden yapılan cisimlerde elektronların bir uçtan diğerine
gidebildikleri, bazılarında ise gidemedikleri sonucuna
ulaşılır. Elektronların gidebildikleri maddeler iletkenler,
gidemedikleri maddeler yalıtkanlar olarak tanımlanır ve
örnekler verilir. Öğretmen yarı iletken maddelerden kısaca söz
ederek bunların günümüzdeki önemini belirtir. Öğrencilere
iletken maddelerin kendi içlerinde süper, çok iyi, iyi gibi
gruplanıp gruplanamayacaklarını araştırmaları ödev olarak
verilir. Öğretmen süper iletkenlikten, bunun teknolojiye yaptığı
ve yapacağı etkilerden kısaca söz eder.
Öğretmen,
toprağın (yerin) bir tür elektron okyanusu gibi olduğunu açıklar
ve topraktan istenildiği kadar elektron alınabileceğini ya da
toprağa istenildiği kadar elektron verilebileceğini söyler.
Bulutları oluşturan su taneciklerinin havayla sürtünme
sonucunda elektrikle yüklendiğini, bunun sonucunda bulutların
elektrik yüklü cisimler hâline geldiğini ve etkiyle
bulutların altına gelen toprağın da zıt yüklerle yüklendiğini
açıklar. Aynı durumun bulutların kendi aralarında da
oluştuğunu çizimler yaparak gösterir. Bulutların yüklü
hâle gelmesi sonucunda bulutlardaki ve topraktaki yüklerin
birbirlerini itip çektiklerini, havada bir yerden başka bir
yere akarak boşaldıklarını, bu boşalmaya şimşek ve
yıldırım adı verildiğini açıklar. Yıldırım ve şimşek
olaylarına şiddetli ışık ve sesin eşlik ettiği belirtilir.
Günlük yaşamda yünlü kumaşları giyip çıkarırken, halı
üzerinde yürürken de küçük ölçekli yıldırım
oluştuğuna dikkat çekilir. Öğrencilerle yıldırımın
tehlikeleri ve korunma yolları tartışılır. Yıldırımsavar
(paratoner) hakkında bilgi verilir ve çevrede varsa öğrencilere
gösterilir.
Öğretmen,
önceden bakır ve çinko levhalardan boyutları yaklaşık 5x1cm
parçalar keser ve yanında birkaç limon getirir. Getirilen
malzemelerden basit limon pilleri yapılır. Limon pilleriyle
sınıfta deneyler yapılır (Levha yerine bakır ve çelik
teller de kullanılabilir.). Öğretmen pilin ana parçalarını
öğrencilere özellikle artı ve eksi kutup üzerinde durarak
açıklar.
Öğretmen,
öğrencilerden ilk pili kimin ne zaman yaptığını
araştırmalarını ister. Öğrencilerin topladığı bilgiler
sınıfa sunulur ve değerlendirilir. İsteyen öğrencilerin
bakır ve çinko levhalar arasına amonyum klorür çözeltisi
emdirilmiş kurutma kâğıdı ya da kumaş koyarak Volta’nın
yaptığı gibi pil yapabilecekleri söylenir (Uyarı: Amonyum
klorür gibi çözeltilerin cilde, göze ve çevreye zarar
verebileceği; çözeltilerle uğraşan kişinin lâstik eldiven
ve koruyucu gözlük takması ve uygun çalışma ortamı
gerektiği öğrencilere mutlaka söylenmelidir.). Öğrencilerden
piyasada en çok kullanılan kömür – çinko türü pilin iç
yapısını araştırmaları ve bir çizimle bunu göstermeleri
ödev olarak verilir.
Öğretmen,
piyasada satılan pillerden getirerek sınıfa gösterir. Pilin
artı ve eksi kutuplarını belirtir. Pilin kutupları arasına
ampul bağlayarak ampulün ışık verdiğini gösterir. Artı ve
eksi kutuplarda yüklerin birikmesini pilin içindeki kimyasal
tepkimelerin sağladığını açıklar. Kutuplar arasına ampul
bağlandığında, bir kutuptan ötekine yüklerin akabileceği
bir yolun nasıl oluştuğunu gösterir. Öğrencilerle
tartışarak eksi kutuptaki elektronların, ampul üzerinden
akarak artı kutba gittikleri sonucuna birlikte ulaşırlar ve
elektrik akımının tanımını yapar. Elektrik akımının
artı kutuptan eksi kutba aktığının kabul edilmesinin
nedenleri öğretmence açıklanır.
Öğretmen,
ışık veren ampulle elektrik akımının ışık ve ısı
yaratma etkilerini öğrencilere gösterir. Bunu yaparken etkinin
ampulden akan elektronlar tarafından yaratıldığını
vurgular.
Öğretmen,
öğrencilere bir telden akım geçip geçmediğini nasıl
belirleyebileceklerini sorar. Bir teldeki akımın varlığının
ancak akımın yarattığı etkilerden belirlenebileceği
sonucuna ulaşılır. Daha sonra öğretmen sınıfa getirdiği
bir ampermetreyi öğrencilere tanıtır ve ana parçalarını açıklar.
Ampermetrenin de bir pil gibi artı ve eksi kutupları olduğunu
gösterip ikisi arasındaki farkı sorar.
Limon
pilinin ampule sağladığı akım miliampermetreyle ölçülür.
Öğretmen, ölçülen akımın amper (A) birimiyle nasıl
yazılacağını öğrencilere gösterir. Çevredeki akım
değerlerinin neler olabileceği konusu sınıfta tartışılır
ve öğrencilerin ilgisini çekebilecek vücutta bulunan
sinirlerdeki, elektrik şebekesindeki, düşen bir
yıldırımdaki akım değerleri kabaca karşılaştırılır.
Elektrik çarpması anında vücuttan geçen akımın şiddetinin
tehlike yarattığı açıklanarak bu konuda alınması gereken
önlemlerden kısaca söz edilir.
Öğretmen,
bir pilin üzerindeki 1,5 V yazısını sınıfa gösterir
ve bunun pilin boyutunu gösteren bir ölçü olup olmayacağını
sorar. Boyutu farklı başka bir pilde de 1,5 V yazdığını
göstererek bunun pilin boyutuyla ilgisi olmadığını belirtir.
Her pilin üstünde buna benzer yazılar olduğunu söyleyerek ve
örnekler göstererek kutuplar arasındaki gerilim (voltaj),
bunun anlamı ve ölçülmesi konusunda öğrencilere bilgiler
verir. Bir pilin geriliminin onun kimyasal yapısından
kaynaklandığını ve pilin karakteristik özelliği olduğunu açıklar.
Kimyasal özelliği aynı olmak üzere, bir pilin boyutları ne
kadar büyük olursa olsun kutupları arasındaki gerilimin
değişmeyeceğini vurgular.
Öğretmen,
sınıfa getirdiği bir voltmetreyi öğrencilere tanıtır ve
ana parçalarını açıklar. Voltmetrenin ampermetre gibi bir
ölçü aygıtı olduğunu söyler. Öğretmen limon pilinin ve
diğer pillerin kutupları arasındaki gerilimi voltmetreyle
ölçer ve ölçülen gerilimin volt (V) birimiyle nasıl
yazılacağını öğrencilere gösterir. Akımda olduğu gibi öğretmen,
öğrencilere ilginç gelebilecek gerilim değerlerine çevreden
örnekler verir.
Öğretmen,
akımın bir iletkenden geçerken dirençle karşılaştığını
belirterek tahtaya çakılmış çivileri model olarak kullanır
ve direnci açıklar. Bir iletkenin direnci ile devreden geçen
akım şiddeti ve potansiyel fark arasındaki ilişkiyi gösteren
deneyler düzenlenir. Deneyler sonucunda genel bir yasa olan Ohm
yasasına ulaşılır. Direncin simgesi ve SI birimi
yazılarak gösterilir. Bir iletkenin direncinin nelere bağlı
olduğu belirtilir.
Öğretmen,
öğrencilere elektrikli su ısıtıcılarının, ütülerin,
elektrikli fırınların çalışma ilkelerini araştırıp
sunmalarını ister. Yapılan araştırma sonuçları
değerlendirilerek iletkenlerin akıma karşı gösterdikleri
direncin doğurduğu sonuçlar açıklanır. Direnç nedeni ile
elektrik enerjisinin ısı enerjisine dönüştüğü
gösterilir. Elektrik enerjisinin ısı enerjisine dönüştüğü
aletlere örnekler verilir.
Pompa
ile çalışan kapalı bir su devresi ve basit bir elektrik
devresi çizilerek karşılaştırılır. İki devre arasındaki
benzerliklerden hareketle elektrik devresi açıklanır. Öğretmen
pil, ampul ve anahtardan oluşan devreyi kurar ve öğrencilerin
önüne koyar. Öğrencilerden devreyi gösteren bir çizim
yapmalarını ve çizim üzerinde devreyi oluşturan elemanları
yazarak belirtmelerini ister. Öğretmen devre elemanlarının
çizim simgelerini öğrencilere çizerek gösterir ve devreyi
bir de bu simgeleri kullanarak çizmelerini ister.
Öğrenciler,
anahtarı açıp kapayarak devreden elektronların aktığını
ve bunun akım olduğunu, ampulün ışık vermesinden giderek
hissederler. Öğretmen öğrencilere gözlerini kapamalarını
ve devreden akan elektronları bir borudan akan su gibi düşünerek
hayal etmelerini ister. Öğrencilerden bir elektronun devrede
yaptığı yolculuğun öyküsünü yazmaları ve sınıfta
çizimler eşliğinde anlatabilecekleri söylenir.
Öğretmen,
devrede pilin enerji ürettiğini ve bu enerjiyi ampulün ışık
ve ısı vererek tükettiğini açıklar. Pilin kimyasal enerjiyi
elektrik enerjisine çevirdiği ve bunun sonucunda elektronların
eksi kutupta biriktiğini söyler. Öğrenciler, kutuplar
arasına ampulün bağlanmasıyla elektronların eksi kutuptan
artı kutba aktıklarını ve bu akış esnasında ampulde
enerjilerini kaybettiklerini fark ederler. Öğretmen iki pilin
nasıl seri ve paralel bağlandığını öğrencilere gösterir.
Onlardan pilin kutupları arasına iki ampulü seri ve paralel bağlamalarını
ister. Öğrenciler kurulan devrelerin şemalarını çizerler.
Devrelerdeki elemanlardan akan akımların ve elemanların uçları
arasındaki gerilimlerin nasıl ölçüleceği devreler üzerinde
tartışılır. Öğrenciler çizerek üç pilin nasıl seri ve
paralel bağlandıklarını gösterirler. Aynı işlemi üç
ampul için yaparlar.
Öğrencilere
seri ve paralel devrelerdeki ampullerin ışık vermeleriyle içlerinden
geçen akım arasında ilişkiler kurmalarını sağlayacak
deneyler yaptırılır. Öğrenciler kurulan her devreyi çizerek
gösterirler. Elektrik akımının devredeki bir noktadan iki
kısma nasıl ayrıldığı ve bu akımların tekrar nasıl
birleştiği tartışılır. Öğrencilerin devreler üzerindeki
akım ve gerilimi ölçmeleri, ölçtükleri değerleri kaydedip
karşılaştırmaları sağlanır.
Sınıfta
tartışılarak basit bir devrede sürekli bir yük kaynağı
(pil), yüklerin akabileceği bir yol (iletken tel) ve elektrik
akımından yararlanarak çalışan bir eleman (ampul) bulunması
gerektiği sonucuna ulaşılır. Buradan giderek genel anlamda
elektrik devresinin tanımı yapılır.
Öğretmen,
kapalı ve açık devrenin ne anlama geldiğini açıklar ve
kurduğu devre üzerinde bunları gösterir. Öğrencilerin
kapalı bir devreyi açmaları ve açık bir devreyi
kapamalarını sağlar. Öğrenciler amaçlı olarak bir yeri açık
bırakılan devredeki açığı bularak devreyi kapamasını öğrenirler.
Öğretmen bazı elektrik devrelerine örnekler verir ve öğrencilerden
örnekler bulmalarını ister. Öğrencilere bir evin elektrik
devresi çizimle kabaca gösterilir ve devredeki sigortanın
işlevi ve önemi açıklanır.
Öğrenciler,
piyasada satılan pilleri türleri, boyutları, kullanım yerleri
ve ücretleri bakımından araştırırlar ve edindikleri
bilgileri sınıfa sunarlar. Öğrencilerden kimyasal pillerin
dışında başka pillerin olup olmadığını araştırmaları
istenir. Özellikle güneş pillerinin nasıl çalıştığı ve
kullanım alanları açıklanır. Eğer çevrede varsa güneş
pilleri ile çalışan hesap makinesi ve kol saati öğrencilere
gösterilir.
Öğretmen,
pillerin çevreye zarar veren maddeler içerdiğini söyler.
Kullanılan pillerin çöpe atılması durumunda yaratacakları
çevre kirliliğini açıklar. Öğrencilerden kabaca ülkemizde
tüketilen pil sayısını tahmin etmelerini ister. Öğrenciler
ülkemizde ve dünyada çok sayıda pil tüketildiğini,
bunların çevre için büyük tehlike oluşturduğunu fark
ederler. Öğrenciler pillerin çevreye zarar vermesinin nasıl
önlenebileceği konusunda çözüm önerileri geliştirerek
sınıfa sunarlar.
DEĞERLENDİRME
ETKİNLİKLERİ
Bu
ünite için önerilen değerlendirme etkinlikleri, ünitenin
amacı, öğrenci kazanımları ve öğrenme öğretme
etkinlikleri göz önüne alınarak hazırlanmıştır.
Değerlendirme
etkinlikleri, öğrencilerin ünitede yer alan kazanımlarla
edinecekleri bilgi, beceri, görüş tutum ve davranışlara ne
derece ulaştıklarının belirlenmesine yönelik olmalıdır. Bu
doğrultuda birkaç kazanım için hazırlanan örnek ölçme
sorularına yer verilmiştir.
Öğretmen,
diğer kazanımlara yönelik olarak da sadece hatırlama düzeyinde
sorular yerine, öğrencinin yorum yapacağı kavrama, uygulama,
analiz, sentez düzeyinde yeni ve özgün sorularla bu bölümde
önerilen ölçme etkinliklerini zenginleştirebilir.
Öğrencilerin
aktif olduğu öğrenme yöntemlerinde sadece yazılı ve sözlü
sınavlarla öğrenci başarısının değerlendirilmesi yeterli
olmamaktadır. Öğretmen öğrencileri değerlendirirken ölçme
sonuçları ile birlikte öğrencilerin; sınıf içi
etkinliklere katılımı, bilimsel tutum ve davranışları, gözlem
yapma, araştırma- inceleme, bilimsel düşünme, sahip oldukları
ve sergiledikleri fikir zenginlikleri, sorumluluk alma, ekip çalışmalarına
yatkınlıkları, edindiği bilgi ve bulguları paylaşabilme vb.
özelliklerini de göz önüne alarak başarıları hakkında
karar verir.
Örnek
Sorular
Aşağıda verilen tanımlarla terimleri eşleştiriniz.
................. ................. ................. ................. ................. ................. ................. ................. |
Atomun
yapısında bulunan (+) yüklü taneciktir. Atomun
yapısında bulunan (-) yüklü taneciktir. Atomun
yapısında bulunan yüksüz taneciktir. Bir
cismin elektrikle yüklü olup olmadığını, yüklü
ise yükünün cinsini bulmaya yarar. Devreye
elektrik akımı sağlar. İletkenin
uçları arasındaki potansiyel farkını ölçer. Devreden
geçen akım şiddetini ölçer. |
a.
Proton b.
Elektron c.
Elektroskop ç.
Voltmetre d.
Nötron e.
Üreteç (Pil) f .
Ampermetre |
2.
Ebonit çubuk yünlü kumaşa sürtülünce aşağıdakilerden
hangisi veya hangilerinin gerçekleşmesi beklenir?
I. Ebonit çubuk elektron kazanır.
II. Yünlü kumaş elektron kazanır.
III. Her ikisi de nötr hâle gelir.
A.
Yalnız I B. Yalnız III
C. Yalnız II D. I ve II
3.
Şekildeki gibi yüklü elektroskobun topuzuna artı yüklü K
çubuğunu yaklaştırdığımızda aşağıdakilerden hangisi ya
da hangileri olur?
I.
Yaprakları zıt yükle yüklenir. II.
Elektroskoptaki yükler boşalır. III.Yapraklar
arasındaki açı değişir. |
A.
Yalnız I B. YalnızIII
C. I ve II D. II ve
III
4.
Aşağıdaki olaylardan hangisi atmosferde elektrik yüklerine bağlı
olarak meydana gelmez?
A. şimşek B. gök
gürültüsü C. Gökkuşağı
D. yıldırım
5.
I. Kesit
II. Kütle
III. Uzunluk
Bir bakır telin direnci, verilenlerden hangisi veya hangilerine
bağlıdır?
A. Yalnız I B. Yalnız III
C. I ve III D. II ve III
6.
Aşağıda verilen cisimlere göre soruları yanıtlayınız.
Kuru
Tahta |
Metal
Kaşık |
Plâstik
Boru |
Metal
Çivi |
Karton
Şerit |
|
......... |
......... |
......... |
......... |
......... |
|
......... |
......... |
......... |
......... |
......... |
7.
Elektrikçilerin kullandığı aletlerin elle tutulan
kısımlarının neden plastikle kaplandığını açıklayınız
..........................................................................................................................................................................................
ÜNİTE
IV
UZAYI
KEŞFEDİYORUZ
Ünitenin
Amacı
Bu
ünite ile öğrencilerin;
•
Uzayda nelerin bulunduğunu, güneşin oluşumunu, katmanlarını
ve yapısal özelliklerini,
•
Güneş sistemindeki varlıkları, hareketlerini, bu hareketlerin
sonuçlarını,
•
Evrenin oluşumu ile ilgili görüşleri,
•
Uzay araştırmalarına ilişkin çalışmaları,
•
Uzay teknolojisindeki yeni gelişmeleri ve uzay
araştırmalarının oluşturduğu kirliliği
gözlemlerle,
uygulamalarla, deneylerle ve farklı etkinliklerle kavramaları
amaçlanmaktadır.
Öğrenci
Kazanımları
Bu
üniteyi başarıyla tamamlayan her öğrenci;
1.
Uzayda nelerin bulunduğunu fark eder.
2.
Gözlemler sonucunda galâksilerle ilgili elde edilen bilgi ve
bulguları açıklar.
3.
Yıldızların belirgin özelliklerini açıklar.
4.
Güneşin oluşumu ile ilgili görüşleri belirtir.
5.
Güneşin katmanlarını model veya şema üzerinde göstererek
açıklar.
6.
Güneşin yapısal özelliklerini belirtir.
7.
Güneşteki patlamaları ve bu patlamaların etkilerini
örneklerle açıklar.
8.
Güneşin hareketlerini şema çizerek açıklar.
9.
Güneş Sistemini gösteren model oluşturarak Güneş Sisteminde
bulunan gök cisimlerinin adlarını belirtir.
10.
Güneş Sisteminde bulunan gezegenlerin belirgin özelliklerini,
konumlarını ve uydularını model veya şema üzerinde açıklar.
11.
Ayın yapısal özelliklerini ve Dünyaya etkilerini açıklar.
12.
Güneş ve Ay tutulmasını hazırladığı maket üzerinde
göstererek açıklar.
13.
Kuyruklu yıldızların, asteroitlerin ve meteorların belirgin
özelliklerini sıralar.
14.
Uzay bilimcilerin farklı uğraşı alanlarını belirtir.
15.
Uzay araştırmalarında kullanılan teleskopların türlerini
belirtir.
16.
Evrenin oluşumu ile ilgili görüşleri belirtir.
17.
Uzay araştırmalarında balonlar, roketler ve uzay mekiklerinin
kullanımını örneklerle açıklar.
18.
Yapay uyduların yörüngeye nasıl oturtulduğunu açıklar.
19.
Yapay uyduların kullanım amaçlarına göre çeşitlerini
belirtir.
20.
Uzayla ilgili geleceğe yönelik teorileri ve bu teorilerin
getireceği sonuçları açıklar.
21.
Uzay araştırmalarının yarattığı kirlenmeleri ve bu
kirlenmelerin doğurabileceği sorunları belirtir.
22.
Uzay araştırmalarında yaşanmış kazalara örnekler verir.
23.
Uzay istasyonlarının kuruluş amacını ve önemini örneklerle
açıklar.
KONULAR
A.
UZAYDA NELER VAR?
1. Galaksiler (Gök Adaları)
2. Yıldızlar Doğar Yaşar Ölür
a. Yaşamımızı Güneşe Borçluyuz
i. Güneş Nasıl Oluştu?
ii. Katmanları ve Yapısal Özellikleri
iii. Güneşin Hareketleri
b. Güneş Sistemi
i. Gezegenleri ve Uyduları
• Güneş ve Ay Tutulması
3. Kuyruklu Yıldızlar, Asteroitler ve Meteorlar
C.
UZAYA BAKIYORUZ
Ç.
EVREN NASIL OLUŞTU?
D.
UZAY TEKNOLOJİSİ
1. Uzay Mekikleri
2. Yapay Uydular
3. Uzay İstasyonları
E.
UZAY ARAŞTIRMALARI
1. Ayda İlk Adımlar
2. Uzayda Yaşamak
3. Uzayda Kirlilik
ARAÇ–GEREÇ,
DENEY, GEZİ–GÖZLEM, ARAŞTIRMA, İNCELEME, PROJE,
UYGULAMA
VE KAYNAKLAR
Öğretmen
öğrencilerin, okulun ve çevrenin olanaklarına göre eğitsel
değeri olan her türlü araç-gereç ve etkinliği kullanarak
ünite içeriğini ve kazanımları öğrencilere edindirmelidir.
Bunun için öğrencilerin yaratıcılıklarını ortaya çıkaracak,
bireysel öğrenmelerini kolaylaştıracak ve bilimsel yöntemi
kullanmalarına fırsat tanıyacak yeterli düzeyde kaynak,
araç-gereç, deney, gezi-gözlem, araştırma, inceleme, proje
ve uygulamalardan yararlanmalıdır.